Bir İstanbul yazarı olan Sermet Muhtar Alus, Osmanlı’nın 19. yüzyılda yaşadığı büyük dönüşümü her yönüyle ele alan müstesna bir kalem erbabıdır. Sermet Muhtar, tiyatrodan romana, köşe yazısından ansiklopedi maddelerine kadar birçok farklı türde binlerce sayfalık bir külliyatı ardında bıraktı. Sermet Muhtar külliyatının tek bir konusu vardı: İstanbul. İstanbul’la ilgili ne varsa hepsini kelimelere saklayarak kentin hafızasını bugüne taşıdı. İğne deliğinden Hindistan’ı gören, son dönem Osmanlı İstanbul’unun en renkli yazarı olan Alus, Ahmet Mithat Efendi ile başlayan meddah tarzı anlatımın Cumhuriyet dönemindeki temsilcisi konumundaydı.
Elinizdeki eser, Türk Edebiyatı’nın bu özgün yazarının detaylı bir biyografisi mahiyetindedir. Prof. Dr. Meral Demiryürek bu kapsamlı eseriyle, Sermet Muhtar gibi tarihin tozlu sayfaları arasında kalmış çok yönlü bir yazarı yeniden okurun dikkatine sunmanın yanında, biyografi türünün de güzel örneklerinden birini veriyor.
“İstanbul, Sermet Muhtar’a çok şey borçludur. Çünkü o, bütün hayatı boyunca, bir türlü kendisinden bahsetmeye doyamadığı bir sevgili gibi, bize İstanbul’u anlatmıştır. Sermet Muhtar imzasının arkasında bütün bir devir, bütün bir dünkü İstanbul yatmaktadır.”
Hikmet Feridun Es
“Sen de merak etme artık Sermet Muhtar. Gerçi cenazende ancak otuz, kırk kişi vardı… Biz sana layık olduğun kıymeti belki de veremedik… Fakat sen ölümünden sonra bile bize faydalı oluyorsun… Bunu senin hesabına bir nevi teselli sayıyorum. Rahat uyu gözüm…”
Adnan Tahir