20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Gilles Deleuze birey olarak da felsefeci olarak da müstesna ve çok yönlü bir şahsiyetti. Ama gerek mahremiyet arzusu gerekse düşüncesinin bireysel özne fikrinden uzaklığı, biyografisini yazmayı hem zorlaştırmakta hem de bunun en baştan ihtilaflı bir tasarı gibi görünmesine yol açmaktadır. Ne var ki Deleuze’ün felsefesinin tüm nüanslarının ayırdındaki Frida Beckman, bir yaşamöyküsü yazma girişimini her ayrıntıyı bilip onu tüketme iğvasına kapılmadan, Deleuze üzerine Deleuze ile birlikte düşünme vesilesine çeviriyor.
Deleuze’ün çocukluğundaki aile içi dinamikler ve düşünsel etkiler, kendinden önceki filozoflar üzerine yazıları, hayatında esaslı bir dönüm noktası olarak Félix Guattari’yle yürüttüğü ortak politik projeleri, sanat, edebiyat ve sinema üzerine düşünceleri ve Deleuze’ün düşünsel mirasına dair genel tartışmalar, kapsamlı bir bağlamın içindeki tekil bir nokta etrafında süregelen karşılaşmalar ve oluşlar çerçevesinde resmediliyor.
Türkçedeki bu ilk Deleuze biyografisinin, güncel eleştirel düşüncede ağırlık taşımaya devam eden düşüncesinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacağını umuyoruz.
“Beckman müthiş bir zekâ, duyarlılık ve yaratıcılıkla, Deleuze ile ‘birlikte düşünmüş’ burada.”
- American Book Review
“Çeşit çeşit birincil ve ikincil metin, mülakat ve mektuptan faydalanan Beckman usta işi ve güvenilir bir inceleme sunuyor.”
- Charles J. Stivale, Wayne Eyalet Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı’nda Ordinaryüs Profesör