Max Weber, Haziran 1920'de aniden hastalanıp vefat ettiğinde Ekonomi ve Toplum adlı büyük projesi üzerinde çalışıyordu. İlk üç bölüm ortaya çıkmış, düzeltilerini de yapmıştı. Dördüncü bölümse müsvedde halindeydi. 1919'da dördüncü bölümü için kitaba döndüğünde yeni bir çalışma sistemi geliştirdiğini belirtmişti, fakat beklenmedik ölümüyle bu yeniden yazım teşebbüsü akamete uğradı. Weber sosyolojiye bilim statüsü kazandıracak, temel kavramlarından konusuna tüm veçheleriyle toplum-bilimin temellerini atacak bu büyük çaplı kitap projesinin gecikeceğinin farkındaydı ve yayıncısına Ekonomi ve Toplum'un tefrika halinde yayınlanmasını ve tamamlandıktan sonra tek bir kitap olarak basılmasını teklif etmişti. Tamamlanmış üç bölüm ve Weber tarafından gözden geçirilip 1919-1920'de yazılan dördüncü bölümün ilk kısmı Şubat 1921'de yayımlandı. Geride kalan notların kitaba dönüştürülmesinde eşi Marianne Weber, yazarın 1914'te detaylandırdığı planına sadık kaldı. Bu nedenle bu yeni edisyona daha önceki taslakları da ekledi ve böylece eser yamalı bir bütün olarak ilk kez 1922'de yayımlandı. Elinizdeki metin, Weber’in eşi tarafından yayıma hazır hale getirilen edisyonun çevirisidir.
Max Weber'in Ekonomi ve Toplum'u bireysel eylem, toplumsal eylem, ekonomik eylem ve ekonomik kurumlar arasındaki ilişkileri anlamada temel bir metin olarak 20. yüzyıl beşeri bilimleri için bir kılavuz görevi görmüştür. Zamansız ölümü ortaya koyduğu çerçevenin başarısını görmesine mânî olmuş olsa da bu kitap sayesinde Weber, sosyolojiyi bir disiplin olarak tesis edişindeki kavramsal altyapıyla müstakbel tüm sosyolojilerin temelini atmıştır. Weber’in bir ömür harcadığı, tüm birikimini tek çatı altında toplayan Ekonomi ve Toplum, toplumsal yapıların ve normatif düzenlerin ilk ampirik karşılaştırması olarak öne çıkarken toplumsal eylem, din, hukuk, bürokrasi, karizma, şehir ve siyasi toplumu da ele almaktadır.
1920'lerin başında yayımlanan bu kitap, yayımlandığı tarihten bu yana toplum biliminin felsefi arka planı, kavram dünyası ve icrasına dair sayısız yeni çalışmaya ilham oldu. Günümüzde dahi en çok atıf alan beşeri bilim metinleri listesinde kendisine ilk sıralarda yer bulmaktadır.