Psikoloji alanının öncülerinden Carl Gustav Jung (1875–1961), artık aşina olduğumuz “içe dönük”, “dışa dönük”, “kolektif bilinçdışı” gibi terimlerin doğuşunda büyük rol oynamasına rağmen çoğu zaman akademik tartışmaların merkezinde değildi. Jung’u yalnızca hayatındaki olaylar ışığında değil, aynı zamanda okudukları ve yazdıkları aracılığıyla da anlamayı amaçlayan Paul Bishop’ın biyografisi, önemi günümüzde dahi yeterince takdir edilmeyen Jung’un felsefi yönünü vurguluyor. Bishop, insan hayatının tüm farklı yönlerini sentezleme girişiminin, Jung’u yirminci yüzyılın en mühim kuramcıları arasına dâhil ettiğini savunuyor.
Bu etkili ismin hayatı ve düşüncelerini derinlemesine inceleyen Carl Gustav Jung mutlaka öğrencilerin, bilim insanlarının, uzman psikologların ve psikolojiyle ilgilenenlerin raflarında yerini almalıdır.
“Jung'un birçok biyografisinden farklı şekilde, dengeli ve tarafsız bir tasvir. Jung'un hayatını çocukluğundan ölümüne kadar ele alırken dönemin kültürü ile felsefesini de inceliyor… İyi araştırılmış bir çalışma… Jung’un Kırmızı Kitap’ının yanı sıra Anılar, Düşler, Düşünceler’i için de mükemmel bir ek kaynak.”
— Choice