Jack Kerouac ve Allen Ginsberg’le birlikte Beat kuşağının ikonik figürü sayılan, postmodern diye tabir edilen sanat ve kültürü derinden etkilemiş William S. Burroughs’un hayatını konu alan bu çalışmada Phil Baker, kült yazarın yaşamının seyrini anbean takip ediyor. 1940’lardaki New York’un yeraltı dünyasından Güney Amerika ormanlarına, Tanca ve meşhur kitabı Çıplak Şölen’in yazılmasına, Paris ve Beat Otel’den 1960’ların Londra’sı ve Kansas’a kadar uzanırken, Burroughs’un çalışmalarını birer otobiyografik keşif, değişen bilinç ve iç âlemin keşfi, yaşanan tecrübelerin sınır hattından verilen haberler olarak inceliyor.
Amerikan toplumunun baskın ahlaki, siyasi ve ekonomik değerlerini hor gören, özellikle 1960’lardan itibaren karşı-kültürün esin kaynaklarından birine dönüşen, alışılmadık tekniklerle edebiyatta çığır açan ve gerek ABD’de gerekse dünyanın çeşitli köşelerinde müzikten sinemaya yaygın bir etki doğuran Burroughs bugün de ilgiyle okunmaya devam ediyor.
Yakın zaman önce ulaşılan belgelerden faydalanan ve Burroughs’un kırılgan duygusal yaşamı ve büyük dostluklarını da mercek altına alan bu aydınlatıcı biyografi, yirminci yüzyılın tabu kırıcı şahsiyetlerinden Burroughs’un yaşamını ayrıntılarıyla öğrenmek ve eserlerini ve oluşturduğu etkiyi bağlama oturtmak için esaslı bir başvuru kaynağı.
“Bu kitap tekrar tekrar, çeşitli şekillerde şu soruyu soruyor: “Burroughs’un aklını kurcalayıp duran, onu ele geçiren şey neydi?”
Times Literary Supplement