“Reconquista”, yani yeniden fetih: İber Yarımadası’nda neredeyse 700 yıl süren İslam egemenliğinin sonunu tasvir eden bu terim 1492 yılında Gırnata Emirliği’nin “fethedilişi”ni anlatır. Müslümanların işgalci konumuna indirgendiği bu anlatı çok kültürlü ve çok dinli Endülüs toplumunu yok sayar ve tarihten siler. Nikolas Jaspert bu ifade ve tarihsel yorumun 711 ve 1492 yılları arasında cereyan eden olaylara uygun olmayan bir basitleştirme ve indirgeme olduğunu gösterir. Dönemin özelliği din düşmanlığından çok daha fazlasıdır.
Jaspert, Endülüs’te etnik ve dinî çeşitlilikten, Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki ittifaklardan, dinler arası evlenme siyasetinden, diplomatik ilişkilerden ve esirlerin para karşılığı serbest bırakılmasından bahsediyor. Ayrıca en yeni araştırmaları da göz önünde bulundurarak güncel meselelerle ilişkisi açıkça görülen soruları da irdeliyor: Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar başka dine mensup kişilerin yönetiminde nasıl yaşıyorlardı? Reconquista, bir İber Haçlı Seferi miydi? Müslümanlarda Reconquista var mıydı? Tüm bu soruların cevaplarını arayan yazar, Reconquista kavramını basmakalıp düşüncelerden çıkararak tarihi bir gerçeklik olarak ele alıyor.