Pek çok farklı dalda verimler sunmuş hezârfen Rabindranath Tagore, 1913’te, Avrupa kıtası dışından Nobel Edebiyat Ödülü alan ilk kişi olmuştu. Sadece bir yazar değildi Tagore. Şiirleri, romanları, öyküleri ve şarkı sözlerinin yanı sıra, dans-oyunları ve resimleriyle de tüm Bengal edebiyatını ve genel olarak Hint sanatını dönüştürmüştü. Hint kültürünü Batı’ya, Batı kültürünü de Hindistan’a sunmakta kilit rol oynamıştı. Tıpkı çağdaşı ve yakın dostu olan Mahatma Gandhi gibi, karşılıklı saygı ve anlayışa dayalı, daha kenetlenmiş bir toplum yaratma uğrunda mücadele etmişti.
Bashabi Fraser, Tagore’un yaşamına ve eserlerine kapsamlı bir şekilde yaklaşmakla kalmayıp Hindistan’ın modern bilincinin onda nasıl ete kemiğe büründüğünü de ortaya koyuyor. Bengal’de aldığı eğitimi, Hint siyasetindeki rolünü, uluslararası ilişkilere duyduğu ilgiyi ve daha başka birçok konuyu mercek altına alıyor. Aynı zamanda, yirminci yüzyılın başından beri ülkemizde de hep ilgiyle takip edilmiş Tagore’a bugünün gözüyle bakmak için fırsat sunuyor.
“Rabindranath Tagore’un çok yönlü dehasını kapsamlıca ele alan, aydınlatıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış bu kitap, kendi yaşamında her türden sınırı aşmış ve tüm kıtaları katetmiş bir şahsiyetin özlü bir eleştirel biyografisi.”
Fakrul Alam, The Essential Tagore kitabının eş-editörü
“Tagore ve içinde yaşadığı bağlama dair bilgilendirici mahiyette, harikulade bir giriş kitabı.”
Amit Chaudhuri, Akşamüstü Ezgisi ve Tuhaf ve Harika Bir Adres kitaplarının yazarı