Montaigne genellikle yeni bir seküler düşünce tarzının eşiğinde duran bir erken modern şüpheci olarak kabul edilir. Ayrıca “özne” ya da “benlik” üzerine çığır açan araştırmalarıyla da tanınır. Terence Cave, Montaigne’in başlıca eseri Denemeler’in bu ve diğer kilit yönlerini felsefi temalar olarak değil, zihinsel bir manzaranın haritalanmasındaki özellikler olarak tartışıyor: Denemeler’in tasarısının felsefiden ziyade bilişsel olduğunu öne sürüyor. Benzer şekilde, Denemeler’i edebî anlamda bir “denemeler” derlemesi değil, yazım tarzının (cümlelerin biçimi, metaforların ve diğer unsurların kullanımı) çok önemli olduğu “muhakemeler” veya “sondajlar” olarak okuyor. Denemeler’in birçok farklı bölümünden pasajlar alan bu kitap, Montaigne’in zihnin “ince gölgeleri ve kıpırdanışları” üzerine yaptığı araştırmada okuyucuya rehberlik edecek.
“Kendine özgü değişken karakterine ihanet etmeden Denemeler’i bir bütün olarak nasıl karakterize edebiliriz? Belki de en iyi yol, onu her şeyden önce bilişsel stratejiler geliştirmeyi amaçlayan bir çalışma olarak okumaktır. Bunlar, sadece soyut düşünme işini değil, aynı zamanda ister dinî ve etik kısıtlamalar ister hastalıklar ister cinsellik ister diğer insanlarla ilişkiler kaynaklı olsun, gerçek dünyada yaşamaktan ileri gelen sürtüşmeleri de ele almaya muktedir düşünce stratejileridir.”