Çevirileri ve yazılarıyla Fransız düşüncesini İngilizce konuşan dünyaya tanıtan David Macey’nin bu çalışması, Michel Foucault’nun yaşamına ve yapıtına kuvvetli bir ışık tutuyor. Macey, Foucault’yu hem içine doğduğu düşünce ortamıyla hem de kurulmasında etkili olduğu yeni entelektüel ortamla birlikte ele alarak düşünürün kaynaklarına ve etkilediği isimlere odaklanıyor. Foucault’nun Althusser, Hyppolite, Canguilhem, Dumezil gibi hocalığını yapmış ve Barthes, Deleuze, Vuillemin gibi arkadaşı olmuş figürlerle ilişkilerini, Fransa ve yaşadığı diğer ülkelerde başına gelen ilginç olayları, çalışma ve üretme biçimini, her şeyden önemlisi de bütün bunların kitaplarıyla ilişkisini detaylarıyla resmediyor. Macey’nin anlatısı kronolojik bir sıra izlemekle birlikte zaman zaman olayların gelişimini ve kitapların serüvenini de merkeze alıyor. Bu anlatı dâhilinde Foucault’nun “arkeoloji”, “soykütük”, “hakikat” ve “benlik kaygısı” gibi farklı eserlerine damgasını vuran temel kavramlarının oluşum süreci de aydınlığa kavuşuyor. Macey, Foucault’ya ve kullandığı kavramlara yönelik bazı önyargıları da gerekçeler ortaya koyarak alaşağı ediyor. Böylelikle 20. yüzyıl düşüncesindeki önemli kopuş anlarının tanığı ve faili olmuş bir teorisyenin hayatı ve entelektüel serüvenine dair capcanlı bir tasvir çıkıyor ortaya.
“Macey’nin çalışmasının kuvveti sırf bireysel bir kimliğin ‘özü’nü değil, benliğin çelişkili çoğulluğunu, akışkanlığını ve mozaiği andıran doğasını da kavrama çabasında yatıyor.”
-Delia Despina Dumitrica, Foucault Studies
“Macey, Foucault’nun çalışmalarını açıklamak için hayatına başvurmadığı gibi kişiliğine dair ipuçları vermek için yazılarına da başvurmuyor. Onun entelektüel, kamusal ve kişisel hayatlarını iç içe dokuyor.”
- Scotland on Sunday