Çağdaş Fransız felsefesinin varoluşçuluk ve fenomenoloji alanlarında akla ilk gelen isimlerinden Jean-Paul Sartre’ın yaşamına ve felsefesine odaklanan bu çalışma, filozofun hayatının kırılma noktalarıyla yapıtlarındaki ciddi değişimleri birlikte ele alıyor. Çocukluğunu anlattığı Sözcükler’de Sartre ne demişti? “Az önce yazdığım her şey yanlış. Doğru. Ne doğru ne yanlış, tıpkı deliler hakkında, insanlar hakkında yazılan her şey gibi.” Sartre’ın kendi hayatını yazarken kullandığı bu cümleleri “olumsallık” zemininde okuyan Andrew Leak’in bu incelikli çalışması bize filozofun hayatının yapıtıyla sadece paralel değil aynı zamanda iç içe nasıl okunabileceğinin örneğini sunuyor. İkinci Dünya Savaşı döneminde Nazilere esir düşüp aylarca hapis yatmasına rağmen düşünüp yazmaya devam eden Sartre hem teoride hem de siyasal pratikte aktif düşünür modelinin simgesi hâline gelmiştir. Husserl ve Heidegger gibi fenomenolojinin öncü isimlerinin rahleitedrisinden geçerek 20. yüzyılın en etkili ve en çok tartışılan entelektüel, felsefi ve siyasi figürlerinden birine dönüşen Sartre ülkemizde de 1950’lerden itibaren hep ilgiyle takip edilip yorumlanan bir düşünsel rehber olmuştur. Andrew Leak’in burada sunduğu perspektifin okur için eleştirel ve güvenilir bir okuma kılavuzu sağlayacağını, Sartre’ın İkinci Dünya Savaşı’yla birlikte kökten değişen yaşamına dair merak edilen hususları aydınlığa kavuşturacağını düşünüyoruz.
“Sartre’ı anlamaya başlangıç kabilinden kısa bir biyografi yazmak hiç kolay iş değil ve Leak’in bu uğurdaki çabasını geçmek zor.”
- The Historian