Martin Heidegger muhtemelen geçtiğimiz yüzyılın en etkili ve fakat aynı zamanda en az anlaşılan filozofudur. Mark Wrathall, Heidegger'in derin ve yoğun metinlerini çözümleyerek okura Heidegger'in varoluşun tabiatına bakarken uyanan endişesinden, teknolojinin hayatımızı idame ettirme kabiliyetimize yönelttiği tehdide kadar uzanan geniş bir yelpazede rehberlik ediyor. Yazar, Heidegger'in Nasyonal Sosyalizm ile arasındaki tartışmalı bağı, Heidegger'in dünya tarihinin akışına dair görüşleri bağlamında değerlendiriyor. Ayrıca Heidegger'in hakikat, sanat ve dil hakkındaki görüşlerini de ele alıyor.
Dasein'ın varlığına, bir varlık anlayışı aittir. Her anlayış [Verständnis] kendi varlığını bir anlama eyleminde [Verstehen] bulur. Eğer dünya-içinde-varolmak özünde Dasein'a yakışan bir varlık türüyse, o zaman dünya-içinde-varolmayı anlamak onun varlık anlayışının özüne aittir. Dünya-içinde-karşılaştığımız şeyin daha sonra serbest bırakıldığı şeyin daha önceki ifşası, dünyayı –bir varlık olarak Dasein'ın her zaman kendisini yönelttiği dünyayı– anlamaktan başka bir şey değildir.
Martin Heidegger