Oscar ödüllü yazar Günter Grass, 1927 ile 2015 yılları arasında yaşadı. Kitapları dünya çapında çok satanlar listelerine girmişti, hâlâ da öyle. En ünlü eseri Teneke Trampet 1979’da sinemaya uyarlandı, bu film Oscar ödülüne layık görüldü. 2006’da yayımlanan Soğanı Soyarken okuyucuları hayrete düşürdü, çünkü Günter Grass’ın İkinci Dünya Savaşı’nın son aylarında Nazi askerî kuvvetlerinin en cani unsurlarından Waffen-SS’de görev aldığını ortaya çıkarmıştı. Dönemin öğrenci hareketleri, feminizm ve Alman yeniden birleşmesi hakkında unutulmaz yazılar kaleme aldı.
“Büyülü gerçekçilik” adıyla anılan edebiyat tavrının en tanınan ismi Gabriel García Márquez, Salman Rüşdi ve John Irving üzerinde önemli izler bıraktı. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin yararına çalışarak ve Nazi karşıtı Willy Brandt’in 1969’da şansöyle seçilmesine yardım ederek “edebi taahhüt” mefhumunu âdeta yeniden tanımladı.
Yazar Julian Preece, bu çalışmasında Grass’ın kilit eserlerine odaklanıyor ve dönemin başlıca isimleriyle kurduğu ilişkileri irdeliyor.
Bu kısa ve öz kitap, Günter Grass’ı hayatı ve çalışmaları hakkında genel hatlarıyla fikir edinmek isteyenler için biçilmiş kaftan; bunun da ötesinde, Grass’a, yapıtlarına ve yaşadığı döneme aşina olanlar içinse çok daha kıymetli bilgiler içeriyor. “Günter Grass’ı niçin okumalıyım?” diye soran, bu soruya net bir yanıt bulmak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum bu kitabı.
Journal of European Studies
Eminim ki her türden okur, dünya edebiyatının en heyecan verici yazarlarından Günter Grass’ın külliyatına ve hayatına odaklanan, kısmen konuşma diliyle yazılmış bu inceleme kitabını son derece faydalı bulacaktır.
TLS