Michel Foucault son derece kabiliyetli bir düşünür, siyasal aktivist, toplum kuramcısı, kültür eleştirmeni ve de yenilikçi bir tarihçiydi. Fikirleriyle bugün bizim iktidar, cinsellik, delilik ve suç gibi çok tartışılan meselelere bakış açımızı şekillendirdi.
Yazar Johanna Oksala çalışmasında Foucault’nun geleneksel kanıları parçalamamız ve yeni düşünme biçimleri inşa edebilmemiz için bize verdiği kavramsal mühimmatı keşfe çıkıyor. Neticede kendi düşünme kipliklerimizin, mevcut deneyimlerimizin, pratiklerimizin ve kurumlarımızın tartışılmazlığını sarsmak için bunların tarihselliğine vurgu yapan Foucault hakkında doyasıya öğretici bir iş çıkıyor ortaya.
Nasıl Okumalıyız? serisi hazırlanırken son derece basit ama yenilikçi bir fi¬kirden yola çıkıldı. Daha önceleri büyük düşünürleri ve yazarları okumaya yeni başlayanlar için hazırlanan çalışmalar genellikle kısa yaşam öyküleri, eserlerin özlü birer özeti ya da bunların bir arada sunuldu¬ğu kitapçıklar şeklinde olurdu. Fakat Nasıl Okumalıyız? uzman eliyle hazırlanmış, okuru doğrudan eserlerle buluşturan bir seri. Bu seri hazırlanırken, bir yazarın söylediklerini bü¬tünlüklü olarak anlayabilmek için o yazarın kullandığı kelimelere daha yakından bakmak ve bu kelimelerin nasıl yorumlanacağını bilmek gerektiği gerçeğinden yola çıkıldı.
Simon Critchley