Fotoğraf, icadından bu yana yalnızca bir kayıt aracı değil, aynı zamanda dünyayı algılama, anlamlandırma ve dönüştürme biçimi oldu. Bu kitap, 19. yüzyıldan günümüze uzanan bir perspektifle, fotoğrafın hem teknolojik dönüşümünü hem de sanat ve düşünce tarihindeki evrimini gözler önüne seriyor. Yeni Nesnellik’in soğukkanlı kesinliğinden André Kertész ve Henri Cartier-Bresson’un “belirleyici an” estetiğine, Dada ve sürrealistlerin fotoğrafla oynadığı deneysel müdahalelerden Jeff Wall’un “tam kontrol” anlayışına, Cottingham gibi sanatçıların post-fotografik beden temsillerine kadar birçok anlatı bu kapsamda ele alınıyor. Dijital çağda üretim biçimleri değişse de, fotoğrafın düşünsel ve estetik soruları baki kalıyor: Temsil nedir? Gerçeklik nasıl inşa edilir? Ve en önemlisi, bakmakla görmek arasındaki fark nedir? Fotoğrafı tarihsel, kuramsal ve kültürel bağlamlarda tartışan Wolfgang Kemp bu çalışmasında, hem görsel okur yazarlığımızı derinleştiriyor hem de bizleri sadece izleyici değil, düşünen ve sorgulayan birer görsel özne olmaya çağırıyor.