Derek Jarman, geç yirminci yüzyılın en nitelikli bağımsız film yapımcılarından biriydi. Film yapımcılığının yanı sıra, bale ve opera gösterileri için setler tasarlıyordu, resimle iştigal ediyor, yazılar ve şiirler yazıyordu. İlham verici bahçe tasarımları yapıyor, bahçıvanlıkla ilgileniyordu. Aynı zamanda başta eşcinsel haklarının olmak üzere pek çok toplumsal meselelerin yılmaz bir savunucusuydu.
Yazar Michael Charlesworth’ün kaleme aldığı bu dolu dolu biyografi, Jarman’ın yaşamına, eserlerine ve zaman içerisinde mütemadiyen dönüşen teşebbüslerine odaklanıyor. Bunun sonucunda, Jarman’ın sıkıntılarla dolu çocukluğundan başlayarak zamansız ölümüyle sonuçlanan hikâyesini ediniyoruz.
Jarman’ın çizimleri ve yazıları ilk defa bu kitapta filmleriyle karşılaştırmalı okumaya tâbi tutuluyor, böylece Jarman’ın pek çok sanatsal üretimi arasındaki sıkı bağlara yakından bakma imkânı yakalıyoruz. Jarman’ın büyüleyici günlüklerinden yola çıkarak paha biçilemez yorumlarda bulunan yazar, sanatçının içerisinde yaşadığı toplumsal koşullara da ayna tutuyor.
Filmin sonunda “İyi bir film yaptım ama berbat zaman geçirdik,” dedirtecek kadar korkunç ve zor bir işse, film yapmanın pek bir anlamı yoktur. Ben gerçekten de “Harika zaman geçirdik ve gerçekten iyi bir film yapmayı başardık,” diyebilmek gerektiğine inanıyorum.
Derek Jarman