1947 yılında kurulan Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) kadar gizemli ama bir o kadar da popüler, saygın ama bir o kadar da düşman bellenmiş bir başka gizli servis muhtemelen yoktur. Bunun tabii ki pek çok sebebi var. “Şirket”, “Mother K.” yahut Virjinya eyaletinde bulunan bugünkü ana karargâhından dolayı sadece “Langley” olarak da bilinen “Teşkilat”tan beklenen, Sovyetler Birliği'ne karşı Soğuk Savaş ilan edildiğinde, “farklı türden bir savaş”ın zaferle bitirilmesini kolaylaştırmasıydı. Bernd Stöver, CIA'in kontrol edilmesi pek de mümkün olmayan yetkilerini gitgide nasıl elde ettiğini, yasa dışı eylemlerini ve “kirli oyunlar”ını çekinmeden anlatıyor. Cinayetler, uyuşturucu ticareti, gizli ordular ve son olarak Amerikalıların kendilerinin dahi gözlemlenmesiyle dünya kamuoyunun gündeminden hiç düşmeyen CIA, hakkında çıkan haberlerin yanı sıra kendi yarattığı imajıyla da diğer istihbarat örgütlerinden ayrılıyor. Gerek ABD’de gerekse yabancı ülkelerde yıllarca sürecek krizlerin her zaman merkezinde olan “Teşkilat”ın kuruluşundan bugüne kadarki tarihi, faaliyet yürüttüğü bölgeler dikkate alınarak aktarılıyor. ABD kamuoyunun paranoyaya varan güvenlik talebinin bir tezahürü olan CIA için bugün sorulması gereken asıl soru ise şu: Tüm bu olup bitenler, insanlığın esenliği açısından ne kadar yararlı veya zararlı? Çünkü dünya çapında faaliyet gösteren CIA, sadece Amerika Birleşik Devletleri'ni değil, bütün dünyayı ilgilendiriyor.