İtalya’ya 1922’den 1943’e hükmetmiş Benito Mussolini’nin şahsiyeti ve icraatları ölümünden sonra mitolojik bir karakter kazandı.
Toz pembe bir nostaljiyle birçok büyük atılım ve başarı Il Duce’ye atfedilmeye başlandı, efsaneler üretildi ve post-hakikat çağında faşist lider yeniden takdis edilmeye başlandı. Roma’da iktidar partisi bakanlarının da katılımıyla faşist selamının dirildiği bu günlerde Ama Mussolini İyi Şeyler de Yaptı İtalyan toplumunun fantezilerini analiz ediyor.
Francesco Filippi tarih hakkında neden yalan söylenir sorusunun peşine düşüyor. Kahramanın yolculuğu için neler feda edilir ve neler örtbas edilir? Mussolini’nin yaptığı iyi şeyler de var mı? Duce İtalyanlara emekli maaşı bağlayan ilk insan mıydı? Mussolini bataklıkları kuruttu mu? Duce tüm İtalyanları ev sahibi yaptı mı? Duce yol yaptı mı? Duce bir adalet savaşçısı mıydı? Faşizm mafyayı alt edebildi mi? Duce İtalyan ekonomisini zirveye mi taşıdı? Duce İtalyan kadınlarının statüsünü yükseltti mi? Duce büyük bir lider miydi? Mussolini lütufkâr bir diktatör müydü?
Filippi kışkırtıcı kitabıyla bu soruların peşinde Faşist İtalya tarihinin karanlık dehlizlerine girerek propagandayı ve nostaljiyi, gömülen gerçekleri gün yüzüne çıkararak yok ediyor. Duce’yi büyübozumuna uğratarak sadece İtalya’yı ilgilendiren bir mite değil günümüz siyasetinin efsanelerini de anlamak için bir yol haritası çıkarıyor.
Muhtemel bir totaliter geleceğin inşası biraz da totaliter geçmişin rehabilitasyonundan geçer. Bu bakımdan geçmişin kendine has hakikatini ortaya çıkarmak, totaliter geçmişin geleceğimize dönüşmesini engellemenin ilk adımı olacaktır.