Efe Baştürk Açılma: İki Leviathan Okuması’nda Türkçe felsefi deneme külliyatı içinde pek kurcalanmamış bir alana adım atarak düşünsel bir deneye girişiyor. Leviathan figürünün iki okumasını, yani Ortaçağ’ın başlarında yazılmış Liber Floridus ansiklopedisinde ve Thomas Hobbes’un yapıtlarında ortaya konabilecek anlamsal açılmaları, başka bir deyişle anlamsal genişlemeleri tartışmayı amaçlıyor. Leviathan’ın kadim Yahudi mistisizmi ve mitolojisi ile Hıristiyan teolojisinde bulunan temsil biçimlerindeki ortaklıkları hem siyaset felsefesi ve siyasal teoloji bağlamında hem de estetik anlamda mercek altına alıyor. Bu kadim mitolojik figürün barındırdığı imgesel fazlalık, kitabın adına taşınan “açılma” edimini de irdelemeye vesile oluyor.
Kitabın sunuş metninde Özgür Taburoğlu’nun dediği gibi, “oysa açıklık kapandığında, hareket son bulduğunda, sonlu ve sonsuz dünyaların birbirinden bir şeyler öğrenme ihtimali de yok olur. Yeryüzünün ötesinden ilham alması zorlaşır.” Bir son niteliği taşımayan sonsözündeyse İlker Cihan Biner’in sorduğu gibi: Biz burada ontolojik kırılmaları ve açılma deneyimini konuşuyoruz, sen neredesin acaba?”